Hualien Tayvan’ın en büyük şehri. Taipei’ ye uzaklığı tren ile 2 saat. Ülkenin doğusunda, denize paralel olarak uzanan, havası ve suyu tertemiz, dağlık ve yeşilliklerle dolu, nüfusu 334 Bin olan bir şehir. İş imkanı fazla olmamasına rağmen turist çeken ve gelirinin çoğunu turistlerden kazanan bir yer. İnsanları Taipei’ ye göre daha cana yakın. Sık sık ufak çaplı, hissedilmeyecek derecede depremlerin olduğunu da dipnot olarak ekleyeyim.
Hualien’e ilk vardığınızda tren istasyonu çıkışında sizi bekleyen bir sürü taksici ile karşılaşacaksınız. Bende hostele gidip çantamı bırakmak için bir taksiye bindim. Taksinin açılış fiyatı Taipei’ de 70 TWD iken, Hualien’ de 100 TWD den başladı. Ayrıca her 250 metrede bir taksimetre 5 TWD artıyor. (Turist kazığı her yerde var sanırım). Hostele vardığımda tek kalan kişinin ben olduğumu öğrendim. Hostel sahibi ve benden başka kimse yoktu. Hostelde normalde yemeğinizi kendiniz hazırlarsınız yada gider dışarda yersiniz fakat kahvaltı dahil olduğunu öğrenince şaşırdım. Sadece bu hostele özel bir şey diye düşündüm ama bunların hostel kültüründe kahvaltı da varmış sanırım. Sağolsun bana çok güzel bir kahvaltı hazırladı ablacım 🙂
Turistik yerleri gezmek için araç kiralamak istedim fakat bana taksi kiralamamı önerdiler. İlk başta tuhaf gelmişti ama artı yönleri çok fazla. İstediğiniz yerde durup fotoğraf çekebilir, yemek yiyebilir, araçtan iner inmez park sıkıntısı çekmeden bir yerlere gidebilir ve çince biliyorsanız şoföre gezdiğiniz yerleri anlatmasını isteyebilirsiniz. Her halükarda size çok yardımcı oluyor ve fiyatı gayet uygun. 5 saat taksi kiralama ücreti 1600 TWD (150 TL) Nereleri görmeniz gerekiyorsa taksici sizi oraya götürüyor zaten. Dilerseniz bu 5 saatin içinde kendi istediğiniz yerlere de gidebilirsiniz.
Yaklaşık yarım saat yolculuk sonrasında Taroko National Park’a geldik. Park içerisinde Hualien geçmişi, coğrafi özellikleri, doğa güzellikleri vs gibi bilgiler veren bir müze var.
Müzeyi gezdikten sonra Changuang Tapınağına çıkmak için su ve tuvalet ihtiyaçlarını giderdik. Çünkü tapınak aşağıdan baktığımızda gerçekten uzak görünüyor. Yokuş olması da cabası. Yola ilk olarak aşağıdaki köprüyü geçerek başladım. Taksici köprünün başında sizden ayrılıyor ve aracı ineceğiniz noktaya götürüp sizi bekliyor. Tapınağa ulaştıktan sonra aynı yoldan geri dönmüyorsunuz, farklı bir yoldan iniyorsunuz ve bu yol geldiğiniz yolun 4 katı. Yokuş aşağı inildiği için sorun yok isterse 10 katı olsun 🙂
Köprü o kadar çok hoşuma gitti ki aynı yoldan geri gelip bir kez daha geçmeyi düşünmedim değil. Siz geçerken sallanıyor ve yükseklik korkunuz yoksa aşağıdaki manzarayı izlemek süper. Köprü girişinde sadece 5 kişi geçebilir yazısı var. Tam ortada durup bir kaç fotoğraf çekeyim dedim arkamdan 10 kişi gelmeye başlayınca hızlı adımlarla geçmek zorunda kaldım 🙂
Kiloluysanız yokuş yukarı çıkmak gerçekten büyük sıkıntı. Tapınağa vardığımda gram enerjim kalmadı ve sırılsıklam terlemiştim. Taki Çan’ı çalabileceğimi öğrenene kadar.
Geri dönmem yaklaşık 2 saat sürdü. Dediğim gibi dönüş yokuş aşağı olmasına rağmen yol daha uzun ve biraz tehlikeliydi. Taksiye ulaştığımda adam sağolsun suyumu hazırlamış klimaları açmış bekliyordu. Sonrasında birkaç yere daha uğradık ama o kadar yorgundum ki fazla fotoğraf çekemedim. Akşam yemeği için damak tadıma en uygun restoranı bulup güzel bir yemek yedim. Restoranın kalabalık olması şaşırtıcıydı. Bu insanlar akşam evlerinde yemek yemiyor mu diye düşünürken hepsinin Çin’ den gelen turistler olduğunu öğrendim.
Ertesi gün yine birkaç yer görüp tekrar tren istasyonuna dönmek için aynı sistem taksi kiraladım. İlk olarak Hualien Gölü’ nü ziyaret ettim. Gölde deniz bisikleti ile gezebilirsiniz. 1 saat gezinti 300 TWD (25 TL) 40 dk kadar deniz bisikleti ile gezdikten sonra ayaklarımızı suya sokmak ve doğal taş bulmak için bir dereye gittik. (Ya bunu da aktivite diye sunuyorlar ya. Gelsinler Türkiye’ ye derenin kralını gösterelim) Derenin temiz oluşunu öve öve bitiremediler. Denileni yaptık ve suya girip biraz gezdik. Bu arada güzel doğal taşların nasıl olduğunu öğretti. Eğer taşı güneşe doğru kaldırdığımızda arkadaki ışığı görebiliyorsak taş iyi demekmiş. Böyle birkaç taş topladım. Biz gittiğimizde kimseler yoktu. Bizden 15 dk sonra tam 10 transit peş peşe geldi. Dereye Çin’li turistler akın etti.
Daha sonra bölgenin meşhur güzel manzaralı villalarını olduğu yere gittik. Burası Hualien Villa Home diye geçiyor. Bu arada bir tane Avrupalı turist göremedim. Hepsi Çin ve Japonya’ dan gelen turistler. Villalar gerçekten kalınası ve çok güzel göl manzarasına sahipler. Burada kalmanın geceliği 4500 TWD (400 TL) den başlıyor. En ucuz oda 🙂
Daha sonra yine birkaç yer gezip, yemek yedikten sonra tren istasyonuna geldim. 2 saat tren yolculuğundan sonra Taipei’ ye geri döndüm.
Çok güzel yerler gördüm, Hualien tam bir emekli şehri gibi geldi bana. Taipei gibi şehir merkezi değil ama daha çok yaşanılası bir yer. Yolunuz Tayvan’ a düşerse mutlaka Hualien’ e gidin.
1 yorum
[…] Tayvan Gezisi ve Hualien Gezisi Yazılarına […]
Yorumlar kapalı.